KARACA MAĞARASI

Bulunuşu
Mağara yöre halkı tarafından bilinmesine rağmen ilk
bilimsel anlamda Cebeli Köyü Karaca Mahallesi'nden Jeoloji Mühendisi
Şükrü ERÖZ 'ün 1983-1990 yılları arasında yapmış olduğu çalışmalar ile
turizme kazandırılmıştır.
Karaca Mağarası ile ilgili bilimsel çalışmalarda
K.T.Ü.Jeolaji Mühendisliği bölümünden Prof. Dr. Remzi DİLEK ve ekibinin
yoğun çabaları olmuştur.
Mağarada yapılan bilimsel çalışmalar sonucu Turizm
Müdürlüğüne bildirilerek tescili yapılıp 1996 yılında turizme
açılmıştır.
Bulunduğu Yer ve Ulaşım

Mağaralar bilindiği gibi insanlara ilk doğal barınaklık yapmış önemli
mekanlardır. Bu nedenle uzun yıllar araştırmacıların dikkatlerini
çekerek ayrıntılı araştırmaların yapılmasına neden olmuşlardır. Bunun
tanında mağaralar içerisinde saklandığı gizli gizemin ve güzelliklerin
keşif ve seyri insanlara ayrı bir huzur ve mutluluk vermektedir. Ayrıca
mağaralar heyecan verici sporların yapılmasına, bağımsız bir bilim dalı
olan (speleoloji) Mağara Bilimcilik dalının gelişmesine de olanak
sağlamıştır. İlimiz Torul İlçesine bağlı Cebeli Köyü sınırları
içerisinde barındırıldığı Karaca Mağarası şehir merkezine 17 km.
mesafede, denizden 1550 m. Yükseklikte olan ve Gümüşhane-Trabzon
karayolunun yani ana güzergahının 12. km.'sinden kuzeye ayrılan 4
km.'lik yolu takiben ulaşılır. Ana tur güzergahından sonraki 4km.'lik
yol çift şerit ve asfaltlanmış, tur otobüslerinin rahatça gittiği bir
yoldur. Mağaranın bulunduğu yerde kır kahvesi, dinlenme tesisleri gibi
ziyaretçilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılayacakları öncül tesisler
mevcuttur.
Stratigrafik - Litolojik Özellikler
Gümüşhane Torul arasındaki sahada üskretase
formasyonları geniş bir yayılışa sahiptir. Bunlar genellikle andezitik
ve bazaltik lavlar ile lüflerden ve aglomeralardan oluşmaktadır. Bu
serinin toplam kalınlığı 1000 m.'yi bulmakta ve içerisinde yer yer
kalker, marn ve grelerden oluşan ve kalınlığı 100m. İle 200 m. Arasında
değişen arakatkılar dikkati çekmektedir. Karaca Mağarası da bu seri
içerisinde karakterli volkanitlerin çevrelediği bol çatlaklı masif
kalkerler içerisinde gelişme olanağı bulmuştur.
Oluşumu
Karaca
Mağarası damlataşı oluşumları bakından oldukça zengindir. Bu
damlataşları çok çeşitli renk ve şekiller arz eder. Mağara içerisindeki
sarkıtlar, dikitler, sütunlar, org desenli duvarlar, bayrak şekilleri ve
perde damlataşları, mağara çiçekleri, mağara incileri, fil kulakları,
traverten havuzları, traverten basamakları, ayrıca mağara gülleri
damlataşı havuzlardan çıkan küçük dikitlerin üzerinde oluşmuşlardır.
Mağarada damlataşı havuzları büyük boyutlara ulaşmıştır. Özellikle
mağaranın son bölümlerinde bu havuzların derinliği 1 m.'yi bulmaktadır.
Mağara içerisinde çok yoğun ve zengin olarak bulunan bu çeşitli
damlataşı şekilleri ve oluşumlar yer altındaki gizemli ve uyumlu
görünümlerinin seyri adeta insanları büyülemektedir.
Mağara içerisindeki beyazdan laciverte kadar çeşitli renklerdeki
travertenlerin varlığı ise travertenleri oluşturan suyun içerisindeki
demir ve magnezyum gibi erimiş mineral maddelerinin çok yoğun olduğunu
göstermektedir.
Mağaranın Şekli
Mağara yatay
yönde gelişme göstermiş, elipse benzeyen dört ayrı salonun birbirine
birleşmesinden meydana gelmiştir. Bu salonlardan ikisi çatlak
sistemlerinden sızan suların oluşturulduğu duvar damlataşları ile ikiye
bölünmüş ve salon sayısı altıya çıkmıştır. Mağaranın girişi bir insan
boyu yükseklikte başlayıp içeriye doğru gidildikçe bir huni şekilde
genişlemektedir.
Karaca Mağarası'nı bir bütün olarak ele aldığımızda, giriş noktasından
en uç noktaya 150 m. Uzunlukta olduğunu görürüz. Tavan yüksekliği ise
ortalama 18 m. Dir.
Mağaranın toplam iç alanı ise 1500 m2'dir.
Mağarada Su Varlığı
Karaca Mağarası içerisinde akarsu
bulunmamaktadır. Ancak tavandaki çatlaklardan sızan sular çeşitli
damlataşı oluşumuna günümüzde de devam etmesine olanak sağlamaktadır.
Ayrıca mağara içerisinde traverten havuzları ve birkaç gölcük
bulunmaktadır. Bu gülcüklerden üç ve dört numaralı salonların
girişindekiler zengin su varlığına sahiptir.
Mağaranın Havası
Mağaranın
içerisinde belirgin bir hava hareketi söz konusu değildir. Bu sebeple
mağara havasının nem oranı ağız kısmından içeriye doğru gidildikçe nispi
bir artış gösterir.Yapılan ölçümlerde bu artış oranı ağız kısmında %65,
1/a No'lu salonda %70,1/b no'lu salonda %75'e çıkmaktadır. Mağara havası
yaz mevsiminde dışarıya göre daha serin, kışın biraz daha sıcak
olmaktadır. Bu özellikleri ile mağara, küçük bir mikroklima alanı olarak
düşünülmektedir.
Sonuç Olarak
Mağara damlataşı şekillerinin en güzel ve en
görkemli, görenleri büyüleyici örneklerine sahiptir.
Mağara görenlerin tekrar görmek istedikleri, UNESCO'nun Dünya Miras
Listesine girecek güzellikte ve değerde bir mekandır.
Bu nedenle Gümüşhane turizminin adeta dinamosu ya da lokomotifi
durumundadır. Sağlık turizmi yönünden özellikle solunum
rahatsızlıklarına (astım gibi) iyi gelmektedir. Karaca Mağarası 1996
yılında turizme açılmış ve bu güne kadar 500.000'in üzerinde yerli ve
yabancı turist tarafından ziyaret edilmiştir.
Karaca Mağarası'nı görmek gerçekten insanlarımızın gezi envanterinde
apayrı, gizem dolu, seyrine doyum olmayacak bir sayfa açmaktadır.
|